Genelden yerele geçmiş tarihsel sürece baktığımızda gazetecilikle siyaset arasında daha nitelikli ilişkiler olması gerekirken acınası bir durumda olduğunu yaşadığımız, duyduğumuz, gördüğümüz olaylar gösteriyor ki tam anlamı ile pejmürdelik bir hala almış durumda.
Toplumsal yaşamı direk olarak etkileyecek mesleklerde meslek ilkeleri vardır.
Hele gazetecilik gibi bir mesleğin çok ağır olan insani sorumlulukları ve vicdani yanı daha ağır basar.
Bizler bugünden yarını işimize gelmediği zaman çabuk unutan bir kültüre sahibiz!
Hatırlatmak babında gazeteciliğin 30 temel ilkesini,sanırım bilgi anlamında tazelemek doğru olacak.
Bizler gazetecilik mesleği içinde bulunan kişiler olarak istisnalar hariç ne kadar yukarıda yazılan ilkelere ne kadar uyuyoruz.
Bulunduğumuz ortamlarda gazetecilik mesleği içerisinde bulunan çakma, orijinal dahil gazeteciler, siyasi kişiler hakkında çok ilginç utanılacak iddialar duyuyoruz.
Özellikle yerel yönetimler ve siyasetçilerle olan diyaloglarımız yerlerde gezdiğini bizzat katıldığımız toplantılarda görüyoruz.
Üç kuruşluk reklam olmak için, şirinlik gösterisi yapmak adına maymunlaşan, mesleğinin ilkelerini unutan pejmürdeler cirit atıyor.
Beklediğini alamadığında çirkefleşip çamur atanlar, aslı astarı olmayan dedikoduları haber diyerek paylaşıp kurumları kişileri itibarsızlaştırmak için algı oluşturanlar kendilerini iyi tanıyorlar.
Geçenlerde bir Avukat arkadaşım aradı.
Bana yerelde bir internet sitesinin yaptığı haberi gönderdi.
Yapılan haberin gerçekleri yansıtmadığını sadece bir olumsuz algı oluşturmaktan öteye gitmediğin belirtti.
Neden böyle bir haber yapılmış olabileceğini sorduğumda, cevap üzücüydü.
Haberi yapan haber sitesi,daha önce reklam görüşmesi için randevu talebinde bulunuyor, taleplerine olumlu cevap alamadıkları için böylesi bir yöntemle reklam koparmak istediklerini iddia ediyor.
Günümüzde gazetecilikte yeni trend tehdit şantaj yolu ile reklam koparmak bir prensip haline dönüştü.
Gayrimeşru işler çevirenler, altını pisleten yerel yöneticiler ve siyasetçiler bu zokayı yiyor.
Pejmürde duruma düşenler, söz de gazeteci, özde tetikçi kalemşor müptezelleri yemleyerek pisliklerini örttükleri gibi, birde namuslu ahlaklı birer şahsiyetler olarak çukur medya vasıtasıyla ak kaşıktan çıkmış nitelikli namuslu şahsiyet kimliği kazanıyorlar.
tTabi bu durum Körler sağırlar birbirini ağırlamaktan öteye geçmiyor!
Birde öylesine ahlaksızlar var ki, her türlü pislikleri, çirkeflikleri ile Ayyuka çıkmasına rağmen, sosyal medyada kendilerini çok ilkeli, ahlaklı namuslu, onurlu varlıklar olarak lanse etmelerine kargalar bile güldüğünün farkında olmalarına rağmen, ar damarı çatlak olduğundan arsızlığa ve pişkinliğe vuruyorlar.
Gelelim bu zevatların ekmek kapısı olan çapsız yerel yöneticilere ve siyasetçilere, bunlarsa siyasette hedeflerine varmak için her türlü yolu mubah gören, inançları değerleri araç görenler;
zaman zaman kalemşor tetikçilerle buluşup, partilerinin milletvekilli ve yöneticileri ile ilgili ahlak sınırlarını aşan asparagas yalan haber yaptırıyorlar.
Böylece kendilerini nitelikli donanımlı siyasetçi olarak belirli bir meblağ karşılığında haber yaptırıp cilalattırıyorlar.
Genel yaygın medyadan başlayarak yerele kadar gazeteci siyaset ilişkisi kelimenin tam anlamı ile fosfektik çukuru!
Özellikle son yerel seçimlerde sürecinde Bursa’da yazılan çizilenlere baktığımızda aynı mecradan beslenen bazı çukurlaşmış medya grubu içerisinde bulunan utanç abidesi kişiler, muhalefet partilerinin adaylarını eleştirmekten öte itibarsızlaştırmak için özel yaşam dahil her türlü aşağılıkça karalamalarda bulunduklarını okuduk, duyduk gördük.
Bu yapılanlar halkın gerçek anlamda haber alma hakkından öte, bazı belediyelerden reklam alamamanın verdiği intikam duygusu ile yapılmış pejmürde aşağılık davranışlardan öte bir şey.
Bu kişilere öncelikle vicdan muhasebelerini yapmıyorlar mı?
Kendi yaşamalarına bakmıyorlar mı?
Her şeyden önce kendi aileleri ve çocukları olduğunu düşünmeleri gerekmiyor mu?
Gazetelerinde başkaları hakkında yaptıkları karalayıcı haberler kendileri için yapılsa nasıl bir duygu ve psikoloji içerisinde olurlar?
Bu ilişkilerin son aşamasında kullanım süreleri dolanların dönüşüm kutusuna değil klozetin sifonu çekildiğine gideceği yer malumunuz bellidir!!!
Vesselam yeni Türkiye’nin medyası siyaseti çoktan pejmürde olmuş!!!